Just another WordPress.com site

Bir gün okyanusta yol alan bir gemi kaza geçirerek batmış.Gemiden tek bir kişi sağ kurtulmuş.Dalgalar bu adamı küçük ıssız bir adaya kadar sürüklemiş.Adam ilk günler kendisini kurtarması için Allah’a yalvarmış ve yardım bulurum umuduyla ufka bakmış. Ama ne gelen olmuş, ne giden.Daha sonra rüzgârdan, yağmurdan ve zararlı hayvanlardan kurtulmak için ağaç dallarından ve yapraklarından bir kulübe yapmış.Sahilde bulduğu, gemiden artakalan konserve, pusula vs. gibi eşyaları bu kulübeye koymuş.

Günler hep aynı geçiyormuş. Balık avlıyor, pişirip yiyor ve ufku gözlüyor, kendisini kurtarması için Allah’a dua ediyormuş. Bir gün tatlı su getirmek için yürüyüşe çıkmış, geri döndüğünde kulübesinin alevler içinde yandığını görmüş.Duman dans ede ede göğe yükseliyormuş. Başına gelebilecek en kötü şeymiş bu. Keder ve öfke içinde donakalmış. ‘Allah’ım, bunu bana nasıl yapabildin?’ diye feryat etmiş. O geceyi üzüntü ve keder içinde geçirmiş. O kadar dua ettiği halde Allah’ın bu olayı başına getirmesinden dolayı sitemler etmiş.

Ertesi sabah erken saatlerde, adaya yaklaşmakta olan bir geminin düdük sesiyle uyanmış. Onu kurtarmaya geliyorlarmış!‘Benim burada olduğumu nasıl anladınız?’ diye sormuş bitkin adam, kendisini kurtaranlara.Aldığı cevap onu hem şaşırtmış, hem de utandırmış: ‘Dumanla verdiğin işareti gördük’

Yorum bırakın